logo

Hemşehrimiz Başbakan Erdoğan’a Cumhurbaşkanlığı forsu hediye etti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı Şehir Parkı’nda Başkanlığını Hemşehrimiz Ahmet Aluç Bey’in yaptığı İstanbul Dostluk Derneği’nce düzenlenen iftar programına katıldı.

7

 

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bütün engelleri aşmış, dikensiz bir gül bahçesine ulaşmış değiliz; hiç kuşkusuz eskiye göre çok farklı, çok ileri bir yerdeyiz. Eskinin manasız yasaklarını tek tek kaldırdık. Kısıtlamaları, yasakları, kaldırdık, inançların, değerlerin, ifade özgürlüğünün, kimlik ve kültürlerin var olma özgürlüğünün önünü açtık. Farklı bir Türkiye olabileceğini, geçmişten farklı bir Türkiye’nin, 77 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye’nin inşa edilebileceğini herkese gösterdik, ancak kazanımlarımızı muhafaza etmek, takdir edersiniz ki onları elde etmekten daha zordur” dedi.

Erdoğan, İstanbul Dostluk Derneği’nin Yenikapı Şehir Parkı’nda düzenlenen iftarındaki konuşmasına, “Mübarek ramazan akşamında bizi bir araya getirdiği için İstanbul Dostluk Derneği’ne şükranlarımı sunuyorum. Bu buluşma vesilesiyle birlikte yol yürüdüğümüz, mücadele verdiğimiz, dava arkadaşlığı yaptığımız, bugün ahirete intikal etmiş olan kardeşlerimizi, ağabeylerimizi, özellikle de değerli hocamız, başbakanlarımızdan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ı rahmetle, minnetle yad ediyorum, mekanları inşallah cennet olsun, Allah onlardan razı olsun diyorum” sözleriyle başladı.

İftarda bulunan birçok kişiyle çok uzun yıllar yan yana, omuz omuza mücadele verdiklerini, gençlik kolları teşkilatlarında, ilçe başkanlıklarında, il başkanlıklarında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde, 12 yıl içinde hükümette beraber yol yürüdüklerini anlatan Erdoğan, metotlarda, usullerde kimi zaman farklılıklar olsa da her zaman aynı kadim davanın, aynı hedef ve ideallerin yolcuları olduklarını söyledi.

Erdoğan, AK Parti’nin 12 yıl 11 ay önce 14 Ağustos 2001’de kurulduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti:

“AK Parti, yeni bir parti olsa da çok zengin bir medeniyet birikiminin, kararlı bir siyasi mücadele geleneğinin üzerine inşa edildi. Bugün birlikte olsak da olmasak da her bir kardeşimin, bu medeniyet birikiminde ve siyasi mücadele geleneğinde mutlaka az ya da çok katkıları oldu. Biz Allah’a hamdolsun hiçbir zaman aslını inkar edenlerden, tarihini unutanlardan, özellikle köklerine sırtını dönenlerden olmadık. Bu dava, Selçuklu’yla başlayan, asırlar boyunca 3 kıta üzerinde adalet mücadelesi veren, bugüne onurlu ve dimdik şekilde ulaşan, inşallah heyecanla da geleceğe yürüyen bir davadır. Biz bu büyük, bu kadim davanın sadece neferleriyiz. Bizden öncekilerden bir emanet devraldık. O emanetin hakkını vermeye çalıştık, çalışıyoruz. İnşallah vakti, zamanı gelince de bu emaneti ehlilerine teslim edeceğiz.”

Büyüklerinden “ben” değil, “biz” demeyi, şahsi hırsları törpülemeyi, kibri ayaklar altına almayı, nefsi değil, davayı öne çıkarmayı öğrendiklerini dile getiren Erdoğan, “Bütün mücadele hayatımız boyunca da gençlere bu terbiyeyi aşılamanın gayreti içinde olduk. Şu anda gençlerimize baktığımızda gayretlerimizin hamdolsun boşa gitmediğini görüyoruz. İstanbul’da mücadeleye başladığımızda, deyim yerindeyse bir avuç genç, ama bir avuç inançlı genç, çok çalıştık, çok gayret gösterdik, hem kemiyetin çoğalmasını hem de keyfiyetin derinleşmesini sağladık. Hak vaki olup, fani aleme gözlerimizi yumduğumuzda, inşallah gözlerimiz arkada kalmayacak; arkadan çığ gibi inançlı, terbiyeli, donanımlı, birikimli, cesur gençlerin geldiğini görmenin memnuniyeti içinde inşallah huzurlu kalp ile fani aleme veda edeceğiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan, kendilerinden önceki nesillerin çok zor şartlar altında mücadele verdiğini ifade ederek, “Tek parti zulmünün ülkeyi kasıp kavurduğu, inançların, değerlerin baskılar altına alındığı dönemlerde yaşadılar. Ezanın Türkçe okunmaya zorlandığı, Kur’an’a giden, camilere giden yolların kapandığı, inançlarla birlikte kültürlerin, kimliklerin, her türlü ifade özgürlüğünün kısıtlandığı bir baskı döneminden geçtiler. Hiçbir zaman yılgınlığa düşmediler, yeise kapılmadılar, ümitsiz olmadılar, mütevazı şartlarda ama son derece samimi şekilde, inançla mücadeleyi sürdürdüler” dedi.

Zirveye ulaşmaktan daha zor olan, zirvede tutunabilmektir 

Kendi nesillerinin, önceki nesle göre biraz daha iyi şartlarda olsa da zor dönemlerden geçtiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“Değerlerin baskı altında olduğu dönemleri bizler de yaşadık, özgürlüklerin kısıtlandığı dönemlerden geçtik. Siyasi mücadelemizin her vasıta ile engellendiği, hatta partilerimizin kapandığı günleri gördük. Gençlerin sokaklarda birbiriyle çatıştırıldığı, darbelerin ülke üzerine karabasan gibi çöktüğü yılları tecrübe ettik. Bizden önceki nesiller gibi biz de umudumuzu kaybetmedik, yılmadık, yıkılmadık ve mücadeleyi sürdürdük. Bütün engelleri aşmış, dikensiz bir gül bahçesine ulaşmış değiliz; hiç kuşkusuz eskiye göre çok farklı, çok ileri bir yerdeyiz. Eskinin manasız yasaklarını tek tek kaldırdık. Kısıtlamaları, yasakları kaldırdık, inançların, değerlerin, ifade özgürlüğünün, kimlik ve kültürlerin var olma özgürlüğünün önünü açtık. Farklı bir Türkiye olabileceğini, geçmişten farklı bir Türkiye’nin, 77 milyonun kardeş olduğu bir Türkiye’nin inşa edilebileceğini herkese gösterdik, ancak kazanımlarımızı muhafaza etmek, takdir edersiniz ki onları elde etmekten daha zordur. Zirveye ulaşmaktan daha zor olan, zirvede tutunabilmektir.”

Erdoğan, Şeyh Edebali’nin “Yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir” sözlerine atıfta bulunarak, “Bizim şu anda asla rehavete kapılmadan, asla gevşemeden, hem kazanımlarımızı muhafaza etmemiz hem de bu kazanımlara yenilerini eklememiz gerekiyor. Zira biz nasıl bir inançla çalışıyorsak, Türkiye’de ve dünyada hasımlarımız da o kadar hırsla çalışıyorlar. Biz yeni bir Türkiye aşkıyla nasıl mücadele veriyorsak, eski Türkiye’yi özleyenler de o kadar hırsla çalışıyorlar.”

http://www.34volt.com/siyaset/istanbul/erdogan-yine-ser-ittifakini-kurdular-45413/

 

#

SENDE YORUM YAZ